Fed mesajlarına rağmen küresel piyasalarda görünüm sakin
Fed üyelerinin yüzde 2’lik enflasyon hedefine dönüşe vurgu yapan konuşmalarına rağmen ABD tahvilleri Salı günü yükselişini sürdürdü. ABD 10 yıllık tahvil getirisi Salı günü sekiz baz puan düşerek yüzde 4,5665’e geriledi. Getiri yeni işlem gününde hafif bir artışla yüzde 4,5830’a yükseldi.
Yatırımcılar Fed’in önde gelen isimleri Jerome Powell ve John Williams’ın konuşmalarını beklerken Asya Pasifik borsaları sakinliğini koruyor. MSCI Asya Pasifik yatay bir trend izlerken, Japonya’nın Nikkei 225 endeksi olumsuz yönde ayrışıyor. Amerikan hisse senedi vadeli işlemleri sınırlı kayıplar yaşıyor.
Bloomberg Dolar Endeksi 1.261 puanda yatay seyrediyor. ABD ve Çin’den gelen talebin azalacağı endişesiyle Salı günü yüzde 4’ün üzerinde kayıp yaşayan Brent petrol, yüzde 0,1’lik ek düşüşle 81,5 dolardan alıcı buluyor.
Altın fiyatlarındaki kayıp serisi üçüncü günde de devam ediyor.
Fed üyelerinin mesajları sıkılaştırılıyor
ABD tahvil faizlerinde son dönemde yaşanan düşüşe rağmen Fed toplantısı öncesinde 10 yıllık tahvil getirisinin yüzde 5’e ulaşması “tahvil faizleri sıkılaşmayı destekler mi?” tartışmalarını gündeme getirdi. Salı günü konuşan bazı Fed üyeleri bu tartışmaya değindi.
Fed üyesi Christopher Waller, “Temmuz ayından bu yana tahvil getirileri neredeyse yüzde puan arttı” dedi. Merkez bankası “Bu finansal piyasalar için bir deprem” dedi. Waller, bu durumun siyasi çıkarlar üzerindeki olası etkisine ilişkin yorum yapmadı.
Bir diğer Fed üyesi Michelle Bowman ise tahvil getirilerindeki artışla birlikte finansal koşulların sıkılaşmasının enflasyon ve ekonomi üzerindeki etkisini bilmek için henüz erken olduğunu söyledi. Getirilerin oldukça dalgalı olduğuna dikkat çeken Bowman, enflasyondaki iyileşmenin durması veya enflasyonun hedefe dönmek için yetersiz kalması halinde faiz artırımlarının devamını destekleyebileceğini ifade etti. Fed üyesi Lorie Logan, enflasyondaki iyileşmeyi memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Ancak enflasyon hala çok yüksek seviyelerde. “Benim için asıl soru, bugün gördüğümüz mali koşulların yüzde 2 hedefine dönüş için yeterince kısıtlayıcı olup olmadığıdır” yorumunu yaptı.
